Tüp Bebekte Başarı
Bebek sahibi olmak isteyen çiftler, infertilite şüphesi ile değerlendirildiklerinde ” gebeliğe engel olan faktörleri” öğrenirler. Gebeliğin oluşması için az ihtimal olabileceği gibi hiç ihtimal de olmayabilir. Bu gibi durumlarda ise tüp bebek tedavisi uygulanır ve gebeliğin oluşması sağlanır. Ancak, tüp bebek tedavisi; uzun, zahmetli ve kişilerin özverili olması gereken bir süreçtir. Yemek alışkanlıklarından tutunda giyilen tüm kıyafetlere kadar “sağlığı” riske atabilecek tüm faktörlere dikkat edilmesi gerekir. Buna ek olarak, “doğru tedavi” yönteminin seçilmemesi, kişilerin tedaviyi aksatması gibi çeşitli sebeplerden ötürü de tüp bebekte başarı şansı azalabilmektedir.
Tüp Bebek’te Başarı Oranları
Tüp bebek başarı oranları, geçmişten günümüze hızlıca artmaktadır. Merkezden merkeze dahi değişiklik gösterebilen tüp bebek başarısı oranları, her çift için geçerli değildir. Zira, modern tıbbın bütün olanaklarına rağmen çiftlerin %30’u tüp bebek tedavisiyle bile “çocuk sahibi” olamamaktadır.
Tüp bebek tedavisini etkileyen birçok faktör vardır ve bu faktörlerden biri dahi” çocuk sahibi” olma konusunda “istenen sonucu” almayı geciktirebilir. Örneğin; kadının yaşı, infertilitede önemli bir faktördür. 20-30 yaş aralığında olan kadınların çoğu “aktif üreme potansiyeline” sahiptir. Ancak, 35 yaş söz konusu olduğunda “yumurta rezervi” iyi ise tüp bebek başarı şansı %40-45 iken 40 yaş üzerindeki kadınlarda şans %10-15 dolaylarına gerileyebilmektedir. Bu nedenle; tüp bebekle çocuk sahibi olmak isteniyorsa “yaşın ilerlemesini” göz önüne alarak hemen tüp bebek tedavisine başlamak en doğrusu olacaktır.
Kadının yaşına ek olarak “erkekteki spermlerin ağır hasarlı” olması da tüp bebek başarısını etkileyen faktörler diğer bir faktör olarak sayılabilir. Bu nedenle, tüp bebek tedavisinde “ağır hasarlı spermler” bertaraf edilerek, “en kaliteli spermlerden elde edilen embriyolar” seçilir ve rahme yerleştirilir.
Tüp bebekte başarıyı etkileyen diğer faktörlerden bazıları;
- Rahim, yumurtalık veya çevre dokular içinde yer alan yapışıklıklar
- Rahim patolojileri
- Hidrosalpenks olgusu ( tüplerin içinin su dolması)
- Endometriomanın varlığı
- Zararlı alışkanlıkların devam ettirilmesi
- Rahim anomalileri
- Sperm kalitesinin düşük olması
- Kullanılan tedavi protokolleri ve cinsi
- Embriyoloji laboratuvar koşulları ve ekibi
- Genetik problemler
- Eşlik eden hastalıklar olarak sayılabilir.