Açıklanamayan İnfertilite

    Evlerine “neşe” katmak isteyen çiftler; zamanı geldiğinde “bebek sahibi” olmak adına hazırlıklara başlarlar. Birkaç ay geçmesine rağmen “gebelik” müjdesini alamayan çiftler, bir süre daha beklerler. Ancak, “hala” gebeliğin oluşmaması sonucunda çiftler, üroloğa ve kadın doğum uzmanına başvururlar. Ürolog yâda kadın doğum uzmanlarının bir takım testler ve tetkikleri değerlendirmesi sonucunda ise çifte, “infertil” tanısı konulur. Halk dilinde kısırlık olarak bilinen infertilite, bazı faktörler sebebiyle meydana gelebilir ve tedaviler ile çözüme kavuşturulabilir. Ancak, infertilitenin hangi tipte olduğunu yâda kimde olduğunu tespit etmek için muhakkak ki, ürolog ve kadın doğum uzmanları tarafından çiftin değerlendirilmesi gerekir. İnfertil çiftin değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi konusunda İstanbul’da görev yapan Op. Dr. Öznur Dündar Akın tarafından hazırlanan bu içerikte İnfertilite nedir, infertilitenin tanısı nasıl konur, infertilite nasıl tespit edilir ve infertilitenin tedavisi nasıl yapılır gibi soruların yanıtlarını bulabilir “açıklanamayan infertilite” konusunda daha detaylı bilgilere erişebilirsiniz.

    İnfertilite Nedir?

    “Bebek sahibi olamama” durumunun tam karşılığı olan “infertilite” halk arasında kısırlık olarak bilinmektedir. Tek taraflı olarak erkekte ve kadında görülebilen infertilite, sıklıkla çiftlerin her ikisinde de görülebilmektedir. Sebebi belirlenen infertil çiftlerin tedavi ile “çocuk sahibi” olabilmeleri mümkünken  “bazı” infertil çiftlerin “normal yollar” ile çocuk sahibi olabilmesi mümkün olamayabilir. Bu nedenle; infertil çiftin, hem bir ürolog hem de kadın doğum uzmanı tarafından düzenli olarak izlenmesi ve tedavi için değerlendirilmesi gerekir.

    İnfertilite Nedenleri Nelerdir?

    Her geçen gün artan infertil çift sayısı sebebiyle, tıp dünyası “infertilitenin nedenleri” konusunda ciddi araştırmalar yapmaktadır. Klinik vakalar ve araştırmalar sonucunda “ kesin neden” olarak gösterilmese de bazı faktörlerin, “infertilitenin oluşmasında” önemli rol oynadığı ise tespit edilmiştir.

    Başta Endometriozis olmak üzere;

    • Antisperm antikorların varlığı
    • Yumurtlama düzensizlikleri
    • Bir tüpün yâda her iki tüpün kapalı olması
    • Tüp kanallarında tıkanıklık
    • Genital enfeksiyonlar
    • Süt hormonu yüksekliği ( Hiperprolaktinemi)
    • Over rezervlerinde azalma
    • Servikal faktörlerin etkisi
    • Tiroid hormonlarında yaşanan problemler
    • Rahîm patolojileri
    • Obezite
    • Cinsel ilişkide düzensizlik yâda “takıntı” ile gerçekleşen cinsel ilişkiler
    • Sigara kullanımı
    • Vajinusmus sorunu
    • Asherman sendromu
    • Rahîm ağzının kapalı oluşu
    • Ovulasyon problemleri
    • Kemoterapi tedavileri
    • Luteal faz yetmezliği
    • Hipotalamus Bozuklukları
    • Sperm taşıyıcı kanallara ve organlara ait faktörler
    • Şeker hastalığı
    • Peniste sertleşme sorunu yaşanması
    • Penis eğriliği
    • İdrar yolu deliğinin penis üzerinde oluşu
    • Bel omurlarına alınan travmalar sonucu hasarın oluşması
    • Retrograd ejakülasyonun söz konusu oluşu
    • İdrar kanalı yâda mesane ameliyatları sonrasında “mesaneye geri kaçan sperm” şikâyeti gibi sayısız olgular, “infertilite” sebepleri olarak gösterilebilir.

    Her çiftte farklı “sebepten” ortaya çıkabilen infertilitenin tedavi edilmesi ise ancak sebebe dayalı bir tedavi ile mümkün olacaktır.

    İnfertilitenin Tanısı Nasıl Konur?

    Kadın

    • Zamanlanmış hormon analizlerinde; FSHİ LH, E2, Prolaktin ve TSH hormonları incelendiğinde, “hormonal bozukluk yâda değerlerdeki değişimler” tespit edilirse “kadın faktörlü infertiliteden bahsetmek mümkün olabilir. Âdetin 21.günü yapılan progesteron hormonu ile “yumurtlamanın” gelişip gelişmediğine bakılır ve ultrasonla rahîm ve yumurtalıkların mevcut durumu incelenir.
    • Rahîm kalınlığı, tüplerin açık olup olmadığı ve patolojiler gibi birçok faktörü araştıran kadın doğum doktoru, endometriomalar gibi kistik oluşumları da değerlendirmek için biyopsi alabilir.
    • Âdetin 2.günü yâda 3.günü “yumurtalık rezervine” bakılmasının ardından da rahîm filmi gerekli görülür ise yapılır.
    • Eğer ki “kadın doğum uzmanı” tarafından önerilir ise “laparoskopik ameliyatla” tüplerin açık olup olmadığına bakılır ve batın içinin tamamen incelenmesi sağlanabilir.

    Erkek

    GnRh hormonu başta olmak üzere FSH ve LH gibi birçok test ise ürologlar tarafından “infertilite” tanısını koymak için istenir. Testiste spermlerin varlığı, sperm kanallarında herhangi bir iltihaplanmanın olup olmadığı, hipotalamus bezinin çalışıp çalışmadığı gibi birçok açıdan erkeği değerlendiren ürolog, “infertiliteye” sebep olabilecek problemleri ve hastalıkları net olarak belirler.

    Açıklanmayan İnfertilite Tanısı Nasıl Konur?

    İnfertilitenin tanısı için kadın ve erkeğe yapılan tüm testler sonucunda “sebebi açıklanamayan infertilite” tanısı da konabilir. Yukarıda bahsedilen tüm testlere ve tahlillere bağlı olarak “hiçbir sonuç” elde edilemiyor ve düzenli ilişkiye rağmen “gebelik oluşmuyor” ise çiftler, psikolojik kaynaklı infertilite olabileceği ihtimali göz önünde bulundurularak psikoloğa yönlendirilir. Psikoterapi yâda psikolog görüşmeleri sonrasında “psikolojik” veya çevresel faktörler değerlendirilir ve gebelik üzerine bu faktörlerin etkileri raporlanır. Psikolojik kökenli infertilite söz konusu olduğunda ise psikolojik tedaviler ile “gebe kalınması” sağlanabilir. Buna ek olarak; aşılama tedavileri, mikroenjeksiyonlar ve yumurta geliştiren ilaçların kullanımına da devam edilebilir.

    Randevu Alın!
    Bize Ulaşın
    Yol Tarifi